Bu günlerde insanları iki kategoriye ayırmak istiyorum, o çantaları sevenler ve sevmeyenler diye.
Ben en çok ta logolu olanları seviyorum. 1892'de ölen Fransız benim için çok şey ifade eden adamın ilk ve son isminin baş harflerinin çantamın üstünde olmasına bayılıyorum. Bunun bir statü sembolü olduğunu düşünüyorum, çünkü diğer insanlar hiç zorlanmıyolar bu çantaya ne kadar verdiğimi tahmin ederken. Sadece bana benzeyenler takıyor bu çantayı, ya da benim benzemek istediklerim.
Hatırlamayanlar için O logo:
5 yorum:
Bu bir saka mi?
şaka değil de eleştiri!
hehe, sarkastik rakibe seniii!
enem. ben de korkmuştum Rakibe ne diyor diye bir an :)
Hemen bir anımı anlatmak isterim: Bu çantalardan sayıyla alabiliyormuşsun. Bir keresinde Paris'te dolaşırken 3 tane tonton Japon kadın geldi yanımıza. Kadın pat diye 2000 euro uzattı bize. "Karşıdaki dükkandan bize şu çantadan alır mısınız?" diye sordu. Şaka yapıyorlar falan sandık. Ama çok ciddilerdi, hatta ağlamaklı, heyecanlı, umutluydular. Kadınlar o kadar zavallı göründüler ki "İyi alalım" falan dedik. Karşıya geçtik (Bu arada dükkanın hemen yanında metro girişi var, bir yandan da "girsek metroya bu kadınlar bizi hayatta bulamaz" gibi pis fikirler üretiyoruz) Girdik dükkana. Çantalara bakıyoruz. Ben, "bu insanlar kafayı yemiş" diye düşünürken iki adet görevli gelip "Üzgünüz siz burdan alışveriş yapamazsınız" dediler. "Niye?" dedik. "Karşı kaldırımdaki hanımlara çanta aldığınızı biliyoruz. Onlar haklarını aldılar. Siz de bu amaçla girdiğiniz için size de satış yapmayacağız" dediler. Cidden çok şaşırmıştım. "Aaaa bunlar toplu halde delirmiş" diyerek çıktık dükkandan. Adamlar binanın üst katından bu şekilde başkalarına çanta aldırmaya çalışan kadınları gözetliyorlarmış. Yuh!
Ama bunu düşün bir Rakibe. Bu bir hak meseleseymiş. Hah, hah...
Japonlarla hikayeniz çok komikmiş. Rakibecim bu çantacının son reklam fotoğrafları fena değildi, gerçi büyük prodüksiyon, acayip paralar verilmiş millete falan ama alır mısın çantasını diye sorarsan almam o ayrı
Yorum Gönder