Çarşamba, Nisan 16, 2008

Son 3 haftadan Görsel Güncellemeler



Ihlamur Kasrı, İstanbul'daki huzurum, bahçem. Japon Manolyası çiçeklerini tamamen salmadan yetiştik. Kasrın bahçesinde saatlerce oturuyorum (eğer çok çocuk yoksa) Uzun sarı duvarları indirilip sadece parmaklıklar takılınca içim hop etmişti, cennetimi herkes görecek doluşacak huzurum kaçacak diye, neyse ki hala House Cafe veya Midpoint insanlara daha sempatik geliyor.



"Cherry Cherry" 9 yıl sonra cherry blossomlara yetiştim, 1912'de Japonya'dan Amerikan devletine hediye olarak gelen Sakura cherry blossomlar, artık Amerikan Başkentinin simgesi. Washington onları Ms. ELiza Scudmore diye bir kadının 1885'te Japonya'ya ilk gidişinde orada kiraz ağaçlarına vurulmasına ve sonra kendisinin vazgeçmek bilmeyen inatçı karakterine borçlu. 24 yıllık ısrarların sonucunda, 1909 da o zamanın Başkan Karısı (First Lady) Taft'ı ilk parti ağaçların dikilmesine ikna ediyor.

Aşağıda Washington'dak en sevgili galerilerim Sackler ve Freer daki kalıcı sergilerden örnekler var. (Edo sanatından örnekler geçici sergideydi fakat resim çekmek yasak olduğu için yine Edo sanatından kalıcı koleksiyondan resimler çektim). Sackler ve Freer Orta ve Uzak Doğu sanatları galerileri.


Edo bugünkü Tokyo'nun eski adı. 1603 ile 1868 arasında yönetimi ele geçirmiş Tokugawa Shogunlarının dönemi Edo Dönemi. Sanatın merkezi Kyoto'dan Edo'ya kaymış. Geleneksel sanattan daha yaratıcı bireysel sanata kayılmış bu dönemde. Sergideki resimler Joe Price Koleksiyonundan.


Thundergod



Yoldan, kırmızı erik fidesi çiçeklenmiş...



The Monument ve National Cathedaral- çatıdan fotoğraflar






Hirshhorn'un bahçesindeki Juan Munoz'un Last COnversation Piece heykelleri



EE Kiraz çiçekleri fetivali zamanıydı..




Son olarak, Whole Foods Marketleri zincirine gittim ve evet her şeyden yedim.



Bir de sevgili Giacometti'nin daha önce görmediğim bir eserini gördüm " Reclining Woman" harika değil mi?



Giacometti'nin yürüyen adam tablosundaki adamı üniversiteden beri beğeniyorum. Sanki o silüetteki adam benim yazgım! (yani o zamanlar öyle hissediyordum)

Bir de Max Ernst'un Moonmad'i insanın ayın delileri ile arkadaş olmak istetiyor.


1 yorum:

Adsız dedi ki...
Bu yorum bir blog yöneticisi tarafından silindi.