Pazartesi, Nisan 24, 2006

İpek Böceği Beslemek


Ben İzmir'de ilkokuldayken (1978-1983 ) bizim okuldaki çocuklar gibi bende ipek böceği beslerdim. İlkokulumuzun önünde birisi olur ve küçük kurtçuklar satardı. Biz de hemen defterlerimizden bir kaç sayfa koparıp kenarlarını bir kalem yardımı ile büzüştürüp kurtcuklarımızı eve taşiyana ve daha uygun bir barinaga-genelde ayakkabı kutusu- koyana kadar beşikçikler yapardık. Daha sonra beslemek için dut yaprağı toplamak gerekirdi, ben babamı arayıp, işten gelirken dut yaprağı toplamasını söylerdim-neden kendim toplamazdım hiç bir fikrim yok, herhalde boyum yetişmezdi. Mutlaka bir kaç ince dal da koparmasini söylerdim ki ayakkabı kutusunda gerçek bir ağaç ortamında hissedebilsinler kendilerini. Bir de kurtcukları aldığımız adam da ipekböceklerinin koza yapabilmeleri için dallı yapraklı bir ortama ihtiyaçları olduğu konusunda uyarırdı. Kurtcuklar çok hızlı bir şekilde şişko bir ipekböceğine dönüşürdü. Dut yaprağı yetiştirmekte zorlanırdım bazen, tüketim hızları inanılmazdı. Gece yattığımda kıırt kırt onların yaprak yeme sesini duyardım, açıkçası hafif iğrenirdim, hele iyice şişkolaştıklarında okşadığımda o hafif kaygan ipeksi dokudan çok kötü olurdum. Bir süre, ipek'in ipek böceklerini ezerek derilerini kullanarak yapıldığını sandığım. İğrenme, acıma, anne sevgisi.. her şeyi bir arada hissettim. Sonra ipek'in kozalardan yapıldığını öğrendim ve rahatladım. Daha sonra kozalardan ipek yapabilmek için kozanın delinmemesi gerektiğini o yuzden, ipek böceklerinin kozalarını delip kelebek olarak hayatlarının son dönemini yaşayamadan kozaların içinde böceklerle kaynar suya atıldığını ve bir üretim tesisinde kazanlarda can verdiklerini öğrenince yine kötü oldum.

Ben hiç bir zaman kelebeklerin kozadan çıkışını göremedim. Koza örmeye başlarlardı, o süreci itina ile izlerdim. Bir koza sadece tek bir iplik ile yapılırmış, ilk önce destek kısımları, sonra dış ağı en son da iç ağı tamamlarmış. Ve bir koza 800 m civarında ipek ip ile yapılırmış! Bu kadar enerji harcadıktan sonra yine enerji depolamadan nasıl metamorfoza giriyorlar bilmiyorum, herhalde önceden yedikleri yapraklar yetiyordur.
Kozalar tamamlanır, bir süre geçer biz Çeşme'ye giderdik. Döndüğümüzde delik kozalar ve odanın her tarafında dağılmış ölü kelebekler bulurduk.

Benden sonra Muzaffer'in ipekböceği beslediğini hatırlamıyorum. Bir yıl geldi satıcılar okula mı gelmedi, yoksa çocuklar ilgisini kaybetti bilmiyorum, ama ne zaman dut ağacı görsem aklıma gelen, beslediğim onlarca ipekböceği.

Şimdi hatırladım bir de yumurtlarlardı, minik minik bir sürü yumurta, ama o yumurtalardan bizim evde bir şey çıktığını hic görmedim.

İpek'in bulunusu M.Ö. 3000 yıllarında Çin'de, hatta internette bazı kaynaklarda daha oncesinden bile bahsediyorlar fakat kanıtlanabilir tarih M.Ö. 3000. Ipekböceği ve ipek arasında baglantının ilk bulunusu ile ilgili cesitli yorumlar, hikayeler var, cogu da İmparatoriçe Xi-Ling-Shih'e ithaf edilmiş. İlk başta sadece soyluların kullanımındaymış saha sonra tüm Çin'e yayılmış. Çinliler uzun süre ipek yapımını gizli tutmaya çalışmışlar. Fakat ipek böceği yumurtalarını dışarı çıkamak ve üretim yöntemlerini yabancılara açıklamak ölüm cezası getirdiği halde Uzakdoğu da Japonya yayılmasını engelleyemişler. Rivayete göre keşişler de bastonlarının içlerindeki gizli kompartmanlar yolu ile Bizans'a ipekböceği yumurtalarını sokmuşlar.

Mısır'daki mumyalarda ipek giysi kalıntılaır bulunması, ipek ticaretinin o zammanlarda başladığının en somut kanıtı. İpek, üretici ülkeler için uzuuun bir süre iyi bir gelir kaynağı olmuş. Talep çokmuş fakat üretim gizli olduğu için ancak ticaret yöntimi ile elde edilebiliyormuş. Doğu ile Batı'nın arasında ticaret yoluna " İpek Yolu" denmesi boşuna değil.

İpekböceği ==>Bombyx mori
Not: Güve yerine kelebek'i kullanmayı tercih ettim. Doğrusu güve ..



5 yorum:

Adsız dedi ki...

bunu bana daha once soylemissin de hangi arada ve nerden lafı ipek böceğine getirmişsin sohbette merak ettim.
Yaz Raki yaz

Adsız dedi ki...

Rakicim, harikasın.....
Devam et. .. Hergün açıcam, bakıcam

Adsız dedi ki...
Bu yorum bir blog yöneticisi tarafından silindi.
Adsız dedi ki...
Bu yorum bir blog yöneticisi tarafından silindi.
Unknown dedi ki...

ben de su an ipek böcegi besliorm.. izmirden bir arkadasim hem kendisine hem bana almış, ank da okudugum icin ank a getirdim ben de... iklime alıştılar ama izmirdekilere oranla sanırım daha yavas büyüyolar.. ve 36 saat ac kalabiliolar!